24 Eylül 2014 Çarşamba

Buz pateni çalışmaları 2

Geçtiğimiz kış, Ege'yi buz pateni derslerine götürmüştük. Ama ikinci derste ağlayarak çıkmış ve bir daha da gitmek istememişti. Biz de ısrarcı olmadık. Ancak bu sene okul başlayınca, ders programına bir baktık, o da ne, buz pateni dersi zorunlu olarak müfredatlarına eklenmiş. Ege, ilk duyduğunda fazla tepki vermedi, hatta mutlu bile oldu. "Bir kez daha deneyebilirim" dedi ve derse girdi. Akşam eve ağlayarak geldi. "Ben, bir daha buz patenine gitmeyeceğim" diyerek konuyu kapattı. Ertesi hafta ne yapacağımı şaşırdım. Herkes buz patenine giderken, o yalnız kalamayacağına göre mutlaka bir çözüm bulmalıydım. En sonunda kütüphaneden buz pateni ile ilgili kitaplar aldım. Evde Caillou'nun buz pateni öğrendiği bölümü Ege'ye izlettirdim. Sonunda ikinci kez derse gitmeye ikna oldu. Bugün 4. kez gitti ve eve geldiğinde "buz pateni çok keyifliymiş" diyerek mutluluğunu dile getirdi. Ben de onun mutlu olmasına çok sevindim.  Çok önemli olmasa da bir sorunu daha aştığımız için kendimi rahatlamış hissediyorum.

Yeni okul dönemi ve hastalıklar

Okullar burada Ağustos ayın  sonunda başladı ve okula başlamadan iki gün önce Budapeşte'ye geldik. İzmir'den direkt geldiğimiz için nevrimiz döndü. İzmir 40 derece sıcaklıktayken, Budapeşte 20 civarındaydı. İşte tam bu nedenle de hastalıklar peşimizi bırakmadı. Önce ben, sonra Ege, şimdi de Ada. Ege'nin hastalığı tam 3 hafta sürdü ve bizi gerçekten çok yordu. Şimdi ise Ada hasta, umarım Ege'ninki kadar uzun sürmez. Hemen bal, deniz suyu gibi yöntemlere başvurdum, inşallah hemen atlatır bu hastalığı.