3 Nisan 2017 Pazartesi

İyiki kardeşim var

Bunu diyen, Ege. Her dakika birbirini yiyen ama bir arada olmadıklarında da çok sıkılan iki çocuğum var. Aslına bakarsanız birden çok çocuklu ailelerin hemen hepsi bu tanıma uyuyor.
Kardeşler birbirlerini kıskanmak için var galiba bu dünyada. Ama bir o kadar da birbirlerinden ayrı kalamıyorlar. 
Bir gün bizi ziyarete gelen çok sevdiğimiz arkadaşlarımız, Ege'ye, Ada'yı bir süreliğine yanlarına alıp alamayacaklarını sordular. Ege ilk başta izin verirmiş gibi göründüyse de hemen arkasından "hayır kardeşimi alamazsınız" diyerek tepki gösterdi. Gün içerisinde binlerce kez kavga edip birbirini ağlatan, olmasaydın ben çok mutlu olurdum diye birbirine bağıran çocuklarım, ayrı kalmayı kesinlikle kabul etmiyorlar.
Buralara bahar geldi, hafta sonu çocukları alıp pikniğe gittik. Ama piknikte Ege'nin pantalonu ıslanınca Ada ile parkta oyun oynamak istemedi. Bir süre sonra Ada sızlanarak yanımıza geldi, "Ege olmadan oynamak hiç eğlenceli değil". Bir de baktım ki aslında sadece biri değil, ikisi de birbiri olmadan hiç bir şey yapmak istemiyorlar. 
Hatta Ada, Ege ile aynı okula başladığında, Ege'nin "Ada olmadan okuldan gitmem" deyip, okul servislerini kaldırmamışlığı vardır. Şöyleki o gün Ada'nın ilk günü olduğu için okul yarım gündü ama Ege için tam gündü. Tabi Ada'nın öğlen benimle eve geldiğini bilmeyen Ege, okul servislerini ve kendi öğretmenlerini ayağa kaldırarak, tüm okulda Ada'yı aramış en sonunda akıl edip bana telefon açmışlardı.

Tek çocuk sahibi olmakla çok çocuk sahibi olmak arasında dağlarca fark var. Zorlukları logaritmik olarak artıyor. Ama birbirlerine olan ilgilerini gördüğünüzde bütün bu zorluklara değdiğini anlıyorsunuz. Umarım büyüdüklerinde de hep birbirlerine destek olurlar.