Budapeşte'de bir Türk olarak yaşamanın hiç bir sıkıntısını görmedim. Bu şehirdeki insanlar o kadar kendi halinde ve dost canlısı ki... Bazen insanlar yurt dışındayken, o ülkenin yerlisi gelir ve nereli olduğunu sorar, Budapeşte'de bu tip sorulara pek rastlamadım. Bir defasında merak eden biri olmuştu ve ona Türk olduğumu söylediğimde mutluluktan gözlerinin içi parlamıştı. "Biz kardeş sayılırız, sizleri çok severiz" diyerek konuşmaya başlamış ve hemen kartını çıkarıp bir şeye ihtiyacım olursa onu aramam için bana vermişti.
Bu davranış beni çok mutlu etmişti.
Ama her yer maalesef Budapeşte gibi değil.
Haftasonu Viyana'da yaşayan Türk arkadaşlarımızı ziyarete gittik. Başımızdan da sevimsiz bir olay geçti.
Viyana'da yaşayan arkadaşım kızımın pusetini ittiriyor bir yandan da benimle muhabbet ederek yürüyordu. Yürüdüğümüz kaldırım biraz dar ve puset de üzerine astığımız eşyalardan dolayı biraz genişti. Karşıdan yaşlıca bir çift geliyordu. Arkadaşım geçmeleri için puseti biraz yana çekerek yol verdi ama yaşlı çiftten bayan olanı yine de pusete çarpıp arkadaşımı ittirerek kaldırımdan geçti. Bunun üzerine arkadaşım çok sinirlendi ve anladığım kadarıyla (Almanca'mın yettiği kadar) " ben size çocuklu olduğum halde yol verdim neden üzerime yürüyorsunuz" diye seslendi. Ancak bayan arkasına bile bakmadan hızlı hızlı ilerledi. Daha sonra arkadaşım bu tip olayları sık sık yaşadıklarını, Türkçe konuştuğumuzu duyduğu için böyle davrandığını söyledi. Viyana'da Türk ırkçılığının çok fazla olduğunu anlattı. Hatta şöyle olaylar yaşanabiliyormuş; bir kavga veya tartışma olduğunda bu tartışmadaki tarafladan biri Türk ise polis, mutlaka Türk olanı cezalandırıyormuş ve Viyana'lılar da bunu bildiği için bir sorun yaşadıklarında Türkleri polis çağırmakla tehdit ediyorlarmış.
Benim yaşadığım çok basit bir olay, kim bilir daha ne tür olaylar yaşıyordur yurt dışındaki Türk vatandaşları. Bu kin, bu nefret neden bir anlam veremiyorum. Lütfen biri bana anlatsın, çünkü benim aklım almıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder